On dokuzuncu yüzyılın ortalarında keşfedilen ozon sabit olmayan yapıda olup üç oksijen atomun bir araya gelmesiyle oluşur. Gaz renksiz, keskin kokulu ve sıvı veya katı halde patlayıcıdır. 20 derecede 40 dakika, sıfır derecede 140 dakika yarılanma ömrüne sahiptir. Ana görevi insanları ultraviyolenin zararlı etkilerinden korumaktır. Ozonun tehlikelerine rağmen araştırmacılar birçok terapotik etkilere sahip olabileceğini düşünmüşlerdir. Medikal ozon jeneratörlerin ortaya çıkmasıyla klinik araştırmalar yapılmaya başlanmıştır. Uygun dozlarda kullanıldığında oksijenden elde edilen ozonun diş çürümesi, kolesterolün düşürülmesi, antioksidatif süreçlerin başlatılması, kas oksijenasyonu gibi durumlarda faydaları görülmeye başlanmıştır. Ozon terapinin faydaları uzun yıllar araştırma konusu olmuştur, yan etkileri çok azdır. Yaklaşık 150 yıldır enfeksiyon tedavisinde, yaralanmalarda ve çoklu hastalıklarda olumlu etkileri görülmüştür. Yüzyılın başından beri suların dezenfeksiyonlarında kullanılmıştır. 1980’li yıllarda HIV hastalarında olumlu sonuçlar alınmıştır. Ozon fosfolipid ve lipoprotein oksidasyonunu etkileyerek bakteriyel hücre bütünlüğünü bozar. Mantarda ise belli basamaklarda hücre büyümesini baskılar. Virüslerde ise viral yapıyı bozarak çoğalmayı engellemektedir. Oksijen metabolizmasını uyarır. İnterferon, interlökin-2 gibi maddelerin salımını artırarak immun sistemin aktivasyonunu sağlar. Ozon değişik şekillerde tatbik edilebilir. Bunlar ozonlu zeytinyağın direkt vücuda sürülmesi, insuflasyon yani ozonun rektuma verilmesi, suyun ozonlanarak içilmesi, özellikle dişçilikte kullanılan enjeksiyon yoluyla, gaz banyosu veya sauna ve autohemoterapi yani kanın alınıp ozonlanarak tekrar vücuda verilmesi.

Genel olarak ozon terapisi immun sistemin güçlendirilmesi, karaciğerin temizlenmesi, kanser hastalarında tedaviye destek amaçlı, dolaşım bozuklukların düzeltilmesi, enfeksiyon tedavisi ve önlenmesi, anti-aging(yaşlanmayı geciktirici), stres ve kronik yorgunluk, kardiyovasküler hastalıkalrın destekleyici tedavisinde, viral hastalıkların tedavisinde örneğin hepatit B ve C, grip, akne, psoriasis tedavisi, romatoid hastalıklar, diabet hastalığında yardımcı terapi, allerji ve eklem sertliklerinde faydalı bulunmuştur.