Tüp bebek tedavisinde anne adayına embriyonun nakli öncesi ve sonrası dönemde derin rahatlama, motivasyonunda artış ve uyumlanmasına yardımcı olur. Hipnoz bu tedavi sürecinin başarı oranını önemli ölçüde artıran destekleyici bir tedavidir.

Aynı zamanda hipnoz, çiftlerin bu konudaki pozitif motivasyonlarını duygu ve düşüncelerini olumlu yönde etkiler.  Tüm sürecin ve bebek tedavisinin başarısında önemli oranda rol oynar.

Tüp bebek tedavisinde temel nokta kadın yumurtasının ve erkek sperminin laboratuvar ortamında döllenmesidir. Bu döllenme sürecinde oluşan embriyolardan seçilen bir ya da iki embriyonun rahimin içine yerleştirilmesi tekniğin son aşamasıdır. Sonrasında ise takip süreci başlar.

Anne adayının embriyo transferi esnasında strese girmesi, fizyolojik olarak kan basıncının artmasına, terlemeye, kalp çarpıntısına, solunumunun hızlanmasına, rahiminde kasılmalara ve benzeri semptomlara sebebiyet verir ki bu durum embriyonun canlılığını riske sokar. Embriyo transferi tüm sürecin en önemli, en belirleyici aşamasıdır.

Bu aşamada en temel korku duygusu, olumsuz düşünce ve beklentiler stresi tetikler. Bu olumsuz duygu ve düşünceler bazen günlük stres faktörleriyle birleştiğinde kadının gebe kalmasını bile engeller. İşte tekrarlayan olumsuz tüp bebek denemelerindeki en önemli faktörde strestir.

Olumsuz düşünce beklenilen kehaneti doğrulatırken, olumlu düşünce yaşamdaki pek çok gidişatı farklı bir bakış açısına çevirir. İşte hipnoz olumsuz düşünceyi, olumlu akışa çevirir. Stresin hormonlar üzerinde ki negatif etkileri pek çok bilimsel araştırmada ortaya konmuştur. Tüp bebek aşaması da hormonlar üzerinden çalışır bu durumda stres ciddi manada tüp bebek sürecini tehdit eden bir unsurdur.

Strese maruz kalan beden de sempatik sistem devreye girer. Böylece kalp atışında hızlanma, titreme, ağızda kuruluk, terleme, iştah bozukluğu, kasılma, huzursuzluk, yorgunluk, çöküntü gibi fizyolojik, psikolojik ve davranışlar gözlenir. Stres kandaki adrenalin hormon miktarını artırır bu da damarların kasılmasını ve dokulara daha az kan gitmesine yol açar. Bedensel fonksiyonlar kesintiye uğrar. Psikosomatik hastalıkların büyük çoğunluğu stres kaynaklıdır.

Burada kişinin beden ve zihni birlikte senkron olarak çalışmaz. Uyumsuzluk vardır. Yani; zihinde var olan olumsuz duygu ve düşüncelerin bedende kendini göstermesi ve bebek sahibi olmaya yönelik giden yolun engellenmesidir. Oysaki bilinçli zihin bebek sahibi olmayı arzulamaktadır. İşte bilinç dışı zihin ile bilinçli zihnin uyum içinde olması süreci olumlu yönde etkiler.

Tüp bebek sürecinde stresi artıran bir sürü faktör vardır. Birkaç kez tüp bebek tedavisi görmüş kadın hastaların, başarısızlık hissiyatını yaşamaları süreci olumsuz etkiler.  Eşi ile arasında yaşanılan sorunlar, bebek olmazsa evliliğin bitebileceği endişesi, iş yerinin yoğun temposu ve yaşanılan iletişim sorunları, tüp bebek işleminden korkma, süreç boyunca yaşanılacağını düşündüğü tüm olumsuz duygu ve düşünceler süreci zora sokar.

Hipnoterapi infertil hastalarda tüp bebeğe giden yolda nasıl bir iyilik hali sağlar? İnfertil kadın, zihinsel ve bedensel gevşemeyi keşfeder ve deneyimler. Kendine güven duyar ve yapılan işlemlerde kendini iyi hisseder. İşlemler daha kısa ve kolay geçer. Sonuçta stres azalır ve korkular kaybolur. Ya bu sefer de olmazsa ruh hali rahatlar.

2001-2003 yılları arasında İsrail Soroka Üniversitesi Tıp Merkezi Tüp Bebek Merkezi’nde yapılan bir klinik araştırmada embriyo transferi işlemi anında hipnoz uygulanan kadınlarda klinik gebelik oranı %53,1 iken, hipnoz uygulanmayan kontrol grubundaki kadınlarda klinik gebelik oranı %30,2 olarak tespit edilmiştir. O dönemde bu klinik te çalışma dışında tutulan benzer özellikteki tüp bebek uygulanan kadınlardaki tüp bebek başarı oranı %32,1 olarak belirlenmiştir.

Buda bize hipnozun tüp bebek uygulanan kadınlarda gebe kalma başarısını artırdığını göstermektedir.