Gerçekten de hipnoz durumu bir uyku hali gibi görünmekle birlikte, aslında bilinçli farkındalık halidir. Uykudakinin tersine kişinin bilinci yerindedir. İstemiyorsa kendisine verilen kötü telkinleri yapmayabilir. Hipnoz inanmak, tanımak, güvenmekle başlayan, aklın duygudan düşünceye kapı açtığı muhteşem bir trans durumudur. Burada kişinin bilinçaltı düşüncelerine erişilmeye çalışılır.  Bu teknik sırasında yapılan terapiye de hipnoterapi denir.

Hipnoz insanlara biraz esrarengiz ve korkutucu gelse de unutulmamalı ki, hipnoz asla ne bir büyü ne de bir sihir değildir. Tıbbi çalışmalar, hipnozun tedavi edici değerini, kesin bir bilgi olarak ortaya koymuştur. Telkinde kullanılan ifadeler şifa, motivasyon, rahatlatma, enerjiyi harekete geçirme amacıyla seçilir. Tedavideki en basit yöntemdir.

Hipnoz, bir uyku hali değildir. Hipnoz sırasında beyinsel fonksiyonlar çalışır, kişinin bireysel kontrolü açıktır ve kendi rızası ile gelişen psişik bir ruh hali durumudur.  Hipnoz hali, bir içe dönüş ve ruhsal farkındalık yolculuğudur. Hipnoz bizi yöneten sol beynin frenlerinden kurtulup, sağ beynin kontrolü ele alıp zihni özgürleştirmesidir. Sağ ve sol beyin aynı anda, yani imge ve simge dilinin birlikte çalıştığı bir ruh halidir.

Yapılan hipnoz ile bilinç tam olarak açıkken bilinç dışındaki problemlerin ortaya çıkarılarak kişinin farkındalık durumu oluşur. Sonrasında kişiye verilen bazı telkinlerle hayata geçirilebilecek olumlu etkilerin ortaya çıkması sağlanır.

Bilinç dışı, hipnozun temel çalışma alanıdır. Buradaki kayıtlar özellikle ilk on iki yaş çocukluk hatta bebeklik dönemi için çok kıymetli bilgiler içerir. Hatta önemsemediğimiz, belki de unuttuğumuz pek çok bilgi bilinç dışında kayıt altında depolanır. Bu bilgilerle uyumlu duygu, davranış ve bilgiler geçmiş düşüncelerle çakıştığında, bilinç dışı direk devreye girer ve biz farkına varmadan döngüyü aktif hale getirir.  Buradan da anlaşılıyor ki, vücudumuzu yöneten yer beynimizdir.

 Bazen elimizde olmayan nedenlerle özellikle bir takım psikolojik rahatsızlıklar, sıkıntılar ya da korkular içimizde yer edebilir. Çocukluk çağındaki çok basit olan korku ve endişeleri yeterince filtreleyip temizlemezsek erişkinlik döneminde bunlar fazlasıyla artar. İşte bilinç dışına giren bu olumsuz düşünceler bazı psikolojik problemler oluşturabilir. Analitik Hipnoterapi sayesinde bu düşüncelere ulaşarak zihinsel arınma terapileri ile olumsuz düşünceler azaltılıp onlardan kurtula bilinir. Bilinçdışını olumlu hale çevirmek kendi elinizdedir. Kötü ve olumsuz bilgilerle bilinç dışı çöplüğe çevrilmemelidir.

Hipnoterapi yöntemi leblebi gibi uzun süreli antidepresan ilaç kullanımları ve bilinç düzeyinde kalan psikoterapi uygulamalarından çok farklı bir yaklaşımdır. Dünyada hipnoterapiyi en sıklıkla psikologlar, diş hekimleri ve kadın doğum uzmanları uygulamaktadır. Kadına özgü sağlık problemlerinin çoğunda psikolojik etkiler yer almaktadır. Hipnoz tedavisi ile ilaçlar veya cerrahi ameliyatlara gerek kalmaksızın pek çok problemler çözüme ulaşılmaktadır.