EMZİRME ve ANNE BAKIMI EĞİTİMLERİ

  •  Anne sütünün oluşum süreci
  • Emzirme sorununun çözümlenmesi
  • Bebekle bağ kurma
  • Anne – bebek – meme
  • Annenin emzirme sürecindeki hissiyatları
  • Memede kilitlenme anı

Anne sütünün oluşum süreci

APA Amerikan Pediatrik Akademi Derneği bebeğinizin ilk 6 ay kesin anne sütü hatta 1 yıl ya da daha fazlası anne sütü ile beslenmesini öneriyor. Emzirme annenin rahminin toplanmasını ve çabuk kilo vermesini sağlar. Ayrıca emziren annelerde obezite, diyabet, meme kanseri, romatizmal hastalıklar, doğum sonu depresyon, anksiyete yakalanma riski azalır.

Bedeniniz doğum yaptıktan sonraki ilk üç haftasında bir günde bir litre süt üretir. Bebeği emzirdiğiniz dönemde günlük 500 cal daha fazla enerji harcarsınız. Göğüslerin gebeliğinizin 20. haftasında emzirmeye hazır hale gelir, çünkü hormonlar çok güçlü çalışır. Göğüsler süt üretmeye devam eder. Bebeğin memeye dokunması ve emmesi ile oksitosin üretilmek üzere hipotalamusa mesaj gider. Oksitosin de prolaktin üretimini sağlar. Bebeğinin emmesi süt üretir ve artırır. İşte buraya kadar ki anlattıklarım bebek, süt ve beden arasındaki yaşananlardır.

Emzirme sorununun çözümlenmesi

Ne yaşanırsa yaşansın emzirme başarısız olursa her zaman üzülürüm. Çünkü annenin, bebeğin ya da her ikisinin de bu deneyimi kazanamazlarsa bir şeyler yitirdiklerine inanırım. Eğitimlerimde öncelikle bunların üzerinde durmaktayım.

Emzirme döneminde zorlanıldığında iki temel çözüm projesi vardır.

Sorun odaklı başa çıkma projesi;emzirme danışmanları size destek olur. Hızlıca çözüm bulursunuz. Bunun için kliniğimizde çalışan ebemiz sizinle bire bir iletişim halindedir.

Duygu odaklı çözüm bulma projesi;anneyle bebeğin yaşadığı strese çözüm bulunmasıdır.

Emzirmeyi bir sürü faktör etkiler. Annenin içinde bulunduğu psikolojik durum. Annenin yaşadığı doğum deneyiminin anneye hissettirdikleri. Bebeğin doğumdaki ağırlığı bebeğin başlangıçta ne kadar süte ihtiyacı olacağı, Bebeğinin ağız ve dil yapısı, ortamın genel stres seviyesi ve annenin genel zihinsel durumu önemlidir.

Bebekle bağ kurma

Annenin bebeğini emzirirken sessiz ve sakin bir süreç yaşaması ve doğumda başlayan ten tene temasın arada devam etmesi önerilir. Bebeğini olabildiğince sık emzirip ona odaklanmak, stresi azaltır. Bebeğe sakin, kendinden emin, mutlu ve huzurla yaklaşan annenin, bebeği ile arasında başlayan ilişkide ortamın oksitosin hormonu artar. Bu hormon sütün oluşumu ve sütün akışındaki en önemli sistemdir. Buna rağmen anne olarak diyelim ki, çeşitli nedenlerle emzirme süreci olumlu geçmedi o vakit de özenli, dikkatli, muhteşem bir anne olmak ta mümkündür. Dokunma, ten tene temas, bilinçli farkındalık hali, anne ile bebek arasında mucizeler yaratabilir. Önemli olan bebekle bağ kurabilmektir.

Bebeğinizle aranızdaki ilişkiye tamamen bir zihin-beden uyumu açısından bakmalısınız. Doğum zamanı rahimle zihin nasıl bağlantılı çalışıyorsa, emzirme dönemi de göğüs zihin birbiriyle senkron çalışır. Her anne ile bebeği arasında kendilerine ait bir uyum vardır. Bu uyum onların döngüsüdür. Doğumdan sonra anne ile bebek arasında yaşanılan ten tene temas, göz göze aşk sonrası yaşanılan en derin duygulardan biri ilk memeyi emme anıdır. Bir kadının anne olduğu gerçeğini ve o bebeğin ona ait olduğu hissini güçlendirir. İlk emme deneyiminde anne sessiz ve hareketsiz bebeğini takip eder. Tüm dikkatini bebeğine yoğunlaştırır. Bebeği memesini tuttukça rahatlar ve emmeye başladıkça gevşer. İşte anne bu döngüyü yakaladığında, içsel sezgisiyle bebeğin sinyallerini okuyabilir, böylece bebeğine güvenmesini öğrenir ve onun için ne yapılması gerektiğini bilir.

Anne – bebek – meme

Memeler bebeğe yaşam veren bir organdır. Anne ile bebek arasında duygusallığın filizlendiği bir kaynaktır. Emzirmek için mücadele eden, anneyle çok kötü zamanlar geçiren bir sürü bebek gördüm. Annenin bebeğini kucağına alıp onu sevmesi ve okşaması, emzirme deneyiminden çok daha önemli bir ilişki durumudur. Meme kelimesi emzirme ve bebeğe iyi annelik ile etiketlenmiştir. Anneyi daha özgür bırakıp ve emzirmeyi doğal olarak yapmasına fırsat verilmelidir.

Annenin emzirme sürecinde yaşadıkları  

Anne Bebek beslenme durumunda birbiri ile uzlaştığında bunun bir insan ilişkisinin başlangıç olduğunu dikkatinizi çekerim.  Bazen otorite konumundaki biri anneye zorla emzirmesi yönünde telkinler verirse belki anne emzirmek bile istemeyecektir. Annenin bebeğini emzirmekle ilgili yaşadığı deneyimler belki de kendi bebekliğinde yaşadığı ilişkilerle bağlantılıdır. Bebekler olgunlaşmamış bağımlı bir insandır. Pek çok anne hiçbir destek almadan bebeğini emzirebilir. Aslında bu annenin içgüdüleri ile pek ala yapabileceği bir durumdur.

Yaşam için insanın bebeğini beslemesi kadar hayati bir şey neden zaman zaman çok zor ve acı verici bir işe dönüşebilir ve anne bebeğiyle ilişki kurarken çok zor dönemler geçirebilir. Anne ile bebeğin tam birbirine alışma döneminde anneye bakım veren destek sağlayanlar anneyi yorabilir. Anneyle bu destek sağlayanlar arasında gerginlikler yaşanabilir.

Emzirme sürecinde, danışmanlık yapanlar emzirmenin yeni bir anneye öğretilmesi gereken bir beceri olduğunu savunur.  Oysaki annenin o bebeği, karnında taşıyabildiği gibi emzirebilme yeteneği de içgüdüseldir. Emzirme anne ile bebek arasında kurulan bu özel bir ilişkidir.

Emzirme sadece biyolojik bir işlev değildir.  Anne ile bebek arasında duygusal bir dokunmadır. Bu yaklaşım anne ile bebek arasında güvenli bağlanma için atılmış temel adımlardan bir tanesidir. Annenin içinden geldiği gibi yaşadığı emzirme pozisyonları içgüdüsel olarak anneyi derinden rahatlatır.

Memede kilitlenme anı

Anne ile bebek arasındaki yaşanılan emzirme problemlerinde, emzirmeye destek olmaya çalışanlar özellikle annenin göğsü ile bebeğin ağzı arasındaki birleşme noktasında yaşanılan kilitlenme anına odaklanır. Annenin meme ucunu yaralanmasına bağlı olarak hissettiği acının şiddeti arttıkça, anne yeteri kadar iyi bir anne olamamaktan dolayı kendini güçsüz hissedebilir. Bir bebeği bile besleyememek onun büyümesinde, bağışıklık sisteminin gelişmesine destek olamamak ve buna bağlı yaşadığı suçluluk ve yetersizlik duyguları anneyi çok üzer.

İşte emzirme eğitimlerinde en can alıcı nokta, Annenin emzirme döneminde bakım veren destekleyenler anneyi yönetir ve dışarıdan bir müdahale ile anne ile bebek arasındaki uyumu bozarsa, anne umutsuzca boyun eğer ve bebeğiyle arasında ilişkiyi kuracak gücü kendinde bulamaz. Kendi içsel yolculuğuna çıkamadığı için bu sistemi sağlayamaz. Anne bebek doğduğunda bebeğini görmezse ya da bebek ona sadece otoritelerin uygun olduğunu düşündükleri zamanlarda beslensin diye getirilirse annenin doğal içgüdüleri evrimleşemez. Bu dönem anne ile bebek arasında birbirlerine uyumlanma sürecidir. Birbirlerini kabul etme ve en önemlisi bu dünyaya yeni gelmiş bebeğin kendini cennete gelmiş gibi hissetmesi dönemidir.